Çukurcuma’da Güzel Bir Gün…
Çukurcuma, antika dükkanları ile ünlü, dizilere, romanlara ve filmlere ev sahipliği yapmış İstanbul’un en eski semtlerinden biri… Çevresinde bulunan Taksim, Beyoğlu’na göre daha çukurda kalması ve tarihte Fatih Sultan Mehmet’in buraya cuma namazı için gelmesi bu ismi almasında etkili olmuş olsa gerek. Geçtiğimiz günlerde Çukurcuma’ya keyifli bir gezi düzenledik. Tabiiki seyrine doyum olmayan güzellikler gördük ve birçok ta fotoğraf çektik. Fotoğraflardan bazılarını gezi sırasında dayanamayıp sosyal medya’da paylaşmıştık zaten 🙂
Çukurcuma Nerede?
Aslında gezimize başlarken tam olarak biz de yerini bilmiyorduk. 🙂 Biraz araştırma yaparak ve teknolojinin de yardımı sayesinde Çukurcuma’ya ulaştık ve hiç te pişman olmadık. Çukurcuma Beyoğlu ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Denize bakan bir yamaç üzerinde konumlanmış bir semt. Çukurcuma’ya giderken dik yokuşlardan iniyorsunuz ve bu yokuşlardan inerken karşınıza baktığınızda denizi ve Topkapı sarayını görebilmeniz mümkün. Seyrine doyum olmayan muhteşem manzaraya sahip bir semt olduğu gerçek.
Çukurcuma’ya Beşiktaş’tan ya da Taksim üzerinden ulaşabilirsiniz. Ancak yokuş çıkmak yerine inmeyi tercih ederseniz (ki biz böyle düşündük 🙂 ) Taksim istikametinden gitmeniz gerekecektir. Galatasaray Lisesi’nin hemen yanında bulunan sokaktan aşağı doğru yürüdüğünüzde sizi Fransız Sokağı karşılayacaktır. Bu yoldan ilerlediğiniz de Çukurcuma’ya ulaşmış olacaksınız.
Çukurcuma’da Gezilecek Yerler
Çukurcuma’nın tüm sokakları, tarihi evlerle dolu hepsi birbirinden güzel. Aslında tüm sokakları büyük bir zevk ile gezebilirsiniz. Birçok antika dükkanına ev sahipliği yapan Çukurcuma’da eğer tarihi ve antika ürünlere de merakınız varsa oldukça keyifli bir gün geçirirsiniz. Her dükkan da ayrı ayrı sergilenen birbirinden güzel antikalar, hepsinin kendine has bir hikayesi var…
Bunun yanında tabii ki gezmeniz Orhan Kemal Müzesi ve Masumiyet Müzesi… Orhan Kemal Müzesi, yazarın Kardeş Payı, Kaçak, Hanımın Çiftliği, Bana Evi gibi ünlü, dizilere ve filmlere de konu olmuş birçok eserinin sergilendiği bir müze. Kesinlikle görülmeye değer olduğunu düşünüyorum.
Masumiyet Müzesi ise Nobel ödüllü Orhan Pamuk’a ait aynı isimli romanından esinlenerek hayata geçirildi. Yapımında Orhan Pamuk’unda koordinatörlüğünü yaptığı müze aynı zamanda İstanbul’un ilk şehir müzesi olma ünvanını da aldı. 2008 yılında yazılan Masumiyet Müzesi romanı 13 dile çevrildi ve 2012 yılında ise müzesi açıldı. Biz müzeyi ziyaret ettiğimiz de içeride birçok turist vardı. Dünyanın her köşesinden ziyaret edilen ve görülmesi gerekenler listesinde başta yer alan bir müze…
Asri Turşucusu ise 1913 yılından günümüze gelmiş tarihi bir turşucu dükkanı. Adile Naşit ve Münir Özkul’un, ünlü Neşeli Günler filmini izlemeyen bilmeyen yoktur herhalde… 🙂 Filmin geçtiği tarihi turşucu dükkanını görmeden ve o leziz turşuların tadına bakmadan olmazdı. Kesinlikle denemelisiniz, benden tavsiyesi…
Ayrıca bir de ünlü Cezayir sokağı ya da diğer adıyla Cezayir Çıkmazı var. Bir nevi Beyoğlu’nu Tophaneye bağlayan merdivenli çıkmaz bir sokak burası. İçerisinde çeşitli yeme-içme mekanları bulabilirsiniz. 2003 yılında binaların birçoğunu satın alan bir şirket tarafından düzenlenerek Fransız sokağı adı ile tanıtılmış ancak bugün yine Cezayir çıkmazı olarak anılmakta.
Çukurcuma’da ne yenir?
Gezimiz sırasında ne yesek diye düşünürken kime sorduysak çoğu kişi Çukurcuma Köftecisi’ni önerdi. Oldukça ünlü ve herkes tarafından bilinen bir köfteci. Denemeniz tavsiye edilir.