Kendine Has Dokusu İle Kadıköy
Kadıköy, İstanbul’un Anadolu yakasında yer almaktadır. Dolanbaçlı sokakları, küçük kafeleri, sahili, çay bahçeleri, tarihi yapıları ile Kadıköy, kendine has dokusu olan bir semttir. Özellikle vapur hatları, metrobüs ve metro hatlarıyla ulaşım oldukça kolay sağlanmaktadır. İstanbul’a gelen ve İstanbullu olan herkes Kadıköy’e gelmeli ve bir kez de olsa gezmelidir. Kadıköy, hem Anadolu hem de Avrupa yakasına yakınlığından dolayı pek çok tesise de ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle İstanbul’a geldiğinizde Kadıköy Otelleri‘nde konaklayabilirsiniz.
Kadıköy’ün tarihi en eski zamanlara dayanmaktadır. Bu nedenle Kadıköy’de gezilecek yerler oldukça fazladır… Fikirtepe’de bulunan kazılarda M.Ö. 3000 yıllara kadar gidildiği tespit edilmiştir. Kadıköy’ün eski adı ”Kalkedonya” yani Körlerin Yeri anlamına gelmektedir. Finikeliler deniz boyunca diğer şehirlere gitmek için mola verdikleri yer Kalkedon kentiydi… Fakat Akalar, bu şehirlerden iki tanesini alarak yerleştiler. Sınırları daha da genişleyen şehirde, Kalkedon Devleti kurulmuş, başkentte Kalkedon olmuştur. Oldukça savaşçı olan Kalkedonyalılar, Avrupa yakasına gelen akınlara karşı yapılar da yapmışlardır.
Kalkedonyalılar oldukça uygar bir halktı. Fakat Pers Kralı bu şehri daha sonra aldı. Kalkedonyalılar Bizans ile birleşip savaşsa da, Persler Fenikeliler ile birleşerek burayı yakıp yıkmıştır. Daha sonra şehrin hakimi Makedonya Kralı İskender, Bitinyalılar, Romalılar, Abbasiler ve Selçuklular olmuştur. Kalkedon şehrinde daha önce 4 liman, antik tiyatro, hipodrom, saray ve kiliseler bulunmaktaydı.
Kadıköy’e günümüzde geldiğinizde ise, ilk dikkati çekecek yapı Haydarpaşa Garı‘dır. İstanbul-Bağdat Demiryolunun başlangıcı olan bu gar, Kadıköy İskelesi‘nin hemen karşısında yer almaktadır. Dönemin Padişahı 2. Abdülhamit, Alman mimarlar Otto Ritter ve Helmut Conu’ya bu yapıyı yaptırmışlardır. Gar, büyük yangınlar geçirse de hala zamana karşı meydan okuyor… Moda İskelesi ise Vedat Bey tarafından yapılmıştır. Tarihi Moda İskelesi‘nde mutlaka gün batımını izlemelisiniz. Caddebostan Sahili ise hafta sonu tüm İstanbul halkının akın ettiği yerlerden bir tanesidir. Assumption Kilisesi ise, Moda’da bulunan bir Fransız Katolik kilisesidir. İtalyan Giovanni Barberini tarafından tasarlanan kiliseyi görmenizi tavsiye ederiz. Filizli Köşk ise, Göztepe’de bulunan Art Nouveau tarzında yapılan bir köşktür. Osmanlı zamanında Yıldız Sarayı’nda görev yapan Tahsin Paşa’ya ait olan köşkün yeşil bahçesini görmelisiniz.
Elinize sağlık çok güzel olmuş..
Teşekkürler 🙂